Tekirdağ’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. Yıldönümü dolayısıyla çelenk sunma töreni gerçekleştirildi.

Tekirdağ’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. Yıldönümü dolayısıyla çelenk sunma töreni gerçekleştirildi.

Süleymanpaşa ilçesinde bulunan tarihi Valilik binası önündeki Atatürk anıtında gerçekleştirilen tören Tekirdağ Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın çelenklerinin anıta sunulması ile başladı. Saygın ve duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, Şeref Defterini imzalayarak günün anlam ve önemini belirten birer konuşma gerçekleştirdiler.

CANDAN BAŞKAN: “EY BÜYÜK ATATÜRK; EMANETİNİZ OLAN CUMHURİYET’İ, 103 YIL ÖNCEKİ İNANÇ, AZİM VE KARARLILIKLA KORUYOR, GELİŞTİRİYOR VE GELECEĞE TAŞIYORUZ. BU KUTSAL EMANETİ SONSUZA DEK YAŞATMAK, BİZİM İÇİN BİR GÖREV DEĞİL; BİR ONUR, BİR VARLIK SEBEBİDİR.”

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, şeref defterini imzalarken şu satırları not düştü:

“Güzel Tekirdağ’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümünde, özgürlük aşkını kalplerinde taşıyan, Cumhuriyet’in aydınlığına yürekten bağlı bir milletin evlatları olarak manevi huzurunuzdayız.

13 Kasım 1922’de Tekirdağ’ımızın yeniden ay yıldızlı al bayrağımızla kucaklaşması, yalnızca bir kentin kurtuluşu değil; milletimizin onuruna, bağımsızlığına ve geleceğine sahip çıkma iradesinin destanıdır. Bu topraklarda dökülen her damla kan, esaretin kader olamayacağını, özgürlüğün bu milletin ruhuna kazındığını tüm dünyaya ilan etmiştir.

“TEKİRDAĞLILAR DA MİLLİ MÜCADELENİN EN ÖN SAFLARINDA YER ALMIŞTIR”

Sizin önderliğinizde verilen Millî Mücadele, yokluğun içinden doğan bir diriliş, karanlığa meydan okuyan bir aydınlanma olmuştur. Kahraman ecdadımız, vatan uğruna her zorluğa göğüs germiş; Tekirdağlılar da bu kutsal direnişin en ön saflarında yer alarak cesaretin, fedakârlığın ve inancın simgesi olmuştur.

Kurtuluş Savaşı’mızın 30 Ağustos Zaferi ile taçlanışı, yalnızca işgalcilerin değil; geri kalmışlığın, karanlığın ve umutsuzluğun da yenilgisidir. Bu büyük zaferin en kıymetli armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti, aklın, bilimin, eşitliğin ve özgürlüğün temelleri üzerine kurulmuştur.

Bugün, Tekirdağ’ımızın kurtuluşunun 103. yılında bir kez daha haykırıyoruz: Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil, onurlu yaşamanın adıdır.

Ölümsüz fikirleriniz, yolumuzu aydınlatan en güçlü ışığımızdır.

“VATAN SEVGİMİZİ YALNIZ SÖZLERLE DEĞİL, GÖREV BİLİNCİYLE, ALIN TERİMİZLE VE EMEKLERİMİZLE GÖSTERİYORUZ”

Biz Tekirdağlılar, açtığınız o aydınlık yolda, Cumhuriyetimizin temel değerlerine sımsıkı sarılarak; demokrasimizi güçlendirmek, ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyinin üzerine taşımak için durmaksızın çalışıyoruz.

Vatan sevgimizi yalnız sözlerle değil, görev bilinciyle, alın terimizle ve emeklerimizle gösteriyoruz. Çünkü biliriz ki, vatanına en çok değer veren, onun için en çok çalışan insandır.

Ey Büyük Atatürk,

Emanetiniz olan Cumhuriyet’i, 103 yıl önceki inanç, azim ve kararlılıkla koruyor, geliştiriyor ve geleceğe taşıyoruz. Bu kutsal emaneti sonsuza dek yaşatmak, bizim için bir görev değil; bir onur, bir varlık sebebidir.

Bu anlamlı günde şahsınızı, silah arkadaşlarınızı, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum.

Önceki gün meydana gelen uçak kazasında şehit olan yiğit evlatlarımızı da yâd ediyoruz. O kahramanlarımız, vatanımız için can veren tüm şehitlerimiz gibi, milletimizin kalbinde ebediyen yaşayacaktır. Onların aziz hatırası, bağımsızlık destanımızın bugünkü sayfasında onurla yerini almıştır.

Tekirdağ’ımızın kurtuluş sevincini bir kez daha yaşarken; aziz şehitlerimizin emanetine sahip çıkmaya ve Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalması için çalışmaya devam edeceğimize söz veriyoruz.

Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.”